13.4.12

niels bohr demiş ki; "her harika fikrin tam zıttı da harika bir fikirdir" bu hipotezin bir diğeri "her harika fikrin tam zıttı da harika bir fikir olmak zorunda değildir". occam's razor'a göre ilk cümle içerdiği iddali varsayimla yanlıştır ve diğer cümle olan "her harika fikrin tam zıttı da harika bir fikir olmak zorunda değildir" 'i doğru kabul etmemiz gerekir. ama bunu nels bohr söylemiş, bunun yanlış olabilecegini biz düşünürmüydük acaba ilk duydugumuzda. halbuki; eğer bohr'un söylediği doğru olsaydı o hipotez de harika bir fikir olacaktı - ki bu da onun tam tersi olan "her harika fikrin zıttı da harika bir fikir değildir" önermesini harika bir fikir yapacaktı. yani kendi kendini yanlışlayan bir önerme elimizdeki. niels bohr söylemiş ama reductio ad absurdum, önermeyi saçma bir sonuca ulaşana kadar takip edebildik.

bu çok ufuk genişletmemiş olabilir bir de spekülatif bakalım duruma. russell's teapot diye bilinen filozofik bir önerme vardır ki din'in yanlışlanamayan önermelerine bir benzetme yapar. "dünya ile merkür arasında, teleskoplarla görüntülenemeyecek kadar küçük kendiliğinden bulunan bir çaydaklık oldugunu önerirsem" der russell, "insan doğası gereği olan kuşkuculukla bana kimse inanmazdı, ama eğer söylediğim şey antik kitaplarda geçen, insanlara okullarda öğretilen bir düşünce olsaydı, buna inanmayanları yanlış ve saçmalayan insanlar olarak görürdük."

iki hipotez "dünya ile merkür arasında kendiliğinden oluşmuş bir çaydanlık yörüngede dolanmaktadır" , "dünya ile merkür arasında kendiliğinden oluşmuş bir çaydanlık dolanmamaktadır". daha az varsayımda bulunan hipoteze göre çaydanlık yok.

hemen aynı iki hipotez "evrenin oluşumu tanrısal bir varlık tarafından özel olarak yapılmıştır" ve " evrenin oluşumunda tanrısal bir varlığın etkisi yoktur". konuyu anlatabildim sanırım.