fotoşopta ustalık eserim.
kankama sevgilersle
dunkelheit

 

gfsjlfhkajsşkal

 

 

 

ilkokul 5

 

üvey annesinidir....... üvey, üveyss

 

 

 

 

 

masonic temple vision = mtv

 

doymadın mı motherfucker!!!!!11

 

sfkaljşfksaifasifldia

oğlum şu hayatta bi feryat figan ağlayan çocuğa bi de düşen insana dayanamam, kendimi tutamam GÜLÜRÜM.

hani, düşenin dostu olmaz derler ya, dostum kankam dilara düşse bile gülerim. dilarada içinden "bu benim dostum değil" der haliyle, e bu durumda düşenin dostu olmaz. hele ki bu fotoğraftaki gibi düşse biri, gülerek intihar ederim. ama bu düşmemiş, ne yapıyor bilmiyorum. fotoğrafı görünce 'aha biz' diyip favorilerime eklediğim yüzlerce fotoğraftan biri işte. 'aha murat' dediğim fotoğraflar da oluyor mesela. ama onları buraya atsam murat benimle birdaha konuşmayabilir.

 muratı çok özledim lan.

  geri kalanının ben amk.

düşseler bile gülmem,  o kadar 'ay dont keğr'im.

abi bu ne yaa. balıklar falan amk. bu ne aqqqq amk aq amk bu ne ya

allahını seven üstüme ölü hamsi atsın

“Yüz, bir düşünce yansıttığı zaman güzeldir. Oysa gülme anı düşüncenin durduğu andır. Ama doğru mudur bu? Gülme gülüncü yakalamakta olan düşüncenin parıltısı değil midir? Hayır, dedi Rubens: İnsan gülüncü yakaladığı anda gülmez; gülme, bir fizik tepki gibi, düşünce diye bir şeyin olmadığı bir kasılma gibi hemen arkadan gelir. Gülme yüzün kasılmasıdır ve kasılmada insan kendine hâkim değildir. O anda ne irade, ne akıl olan bir şeyin güdümüne girmiştir. İşte Antikçağ heykeltraşının gülüşten uzak durmasının nedeni budur. Kendine hâkim olamayan insan (aklın ve iradenin ötesindeki insan) güzel görünemezdi.
Çağımız, büyük ressamların düşüncelerine karşı çıkarak gülmeyi yüzün kayırılmış bir anlatımı durumuna getirdiyse bu demektir ki, irade ve akıldan yoksunluk insanın ideal durumu olmuştur. Portre fotoğraflarında kasılmanın yapmacık, dolayısıyla bilinçli ve istenerek oluştuğu ileri sürülebilir; Kenndy bir fotoğrafçının objektifi önünde gülerken hiçbir biçimde gülünç bir duruma tepki göstermemektedir. Bilinçli olarak ağzını açmakta ve dişlerini göstermektedir. Ama bu, yalnızca, gülmenin ortaya çıkardığı kasılmanın (aklın ve iradenin ötesinde) günümüz insanları tarafından arkasına gizlenmek istedikleri ideal bir imaj durumuna getirildiğini gösterir.
Şöyle düşündü Rubens: Gülme yüz ifadelerinin en demokratiğidir; yüzün kımıltısızlığı insanları birbirlerinden ayıran çizgilerin her birini belirginleştirir, ama kasılmada hepimiz birbirimize benzeriz.”

—	Ölümsüzlük - Milan Kundera

eylül gelsin, içim kıpır kıpır. bu domuz gibin

gus bebeğims bays, yo!

 bitch :)))9

elimizde ıslak hamburgerler 110a doğru yürüyoruz. topukluları fırlatıp atasım geliyor, sonra geçiyor. bir şeylere gülüyoruz etrafımızda birileri var, düşmememiz için bizi tuttukları an fark ediyorum onları, sonra unutuyorum. akbil ve topuklu ayakkabı sesleri eşliğinde sarımsaklı votkalı kokumuzu da önümüze katarak bomboş koltuklara oturmamızla başımızı bir yerlere yaslayıp sızmamız bir oluyor. tuba akmış makyajı ve renksiz dudaklarıyla anahtarın bende olup olmadığını soruyor. acele acele çantamı karıştırdığım sanıyorum ama uzaktan biri görse çok yavaş olduğumu fark eder, burada işin içine izafiyet teorisi görelilik kuramı giriyor, ben ne yapıyordum? tuba? tuba dilarayı ayıltmaya çalışıyor, anahtarı buluyoruz. yağmur yağmaya başlıyor, kadıköy rıhtımı bomboş, ayaklarım çok ağrıyor. dilara dayanamayıp çıkartıyor ayakkabıları, üçümüz yağmurda yalın ayak eve doğru yürüyoruz. ev buz gibi, ya da ıslandığımız için üşüyoruz. üzerimizdekileri köşede yığılmış kıyafet dağının üzerine fırlatıyoruz. dilara tubaya sesleniyor: evde süt kaldıysa kahve yapsana. tuba: yok, ıhlamur ve adaçayı kalmış su koydum, diyor. telefona bakıyorum: 6 mesaj, - nerdesiniz, yanınıza geliyorum. - dilaraya söyle telefonunu açsın - aşkıms nerdesin? - blabla türksel -blablabla, saat 03:12 temiz kupa kalmamış, balkondaki kupaları topluyoruz dilarayla, o sırada tuba bugün çekindiğimiz fotoğraflara bakıp gülüyor. ya neşeli bi şarkı açın diyor, başım ağrıyor hiçbir şey istemiyorum diyorum bir yandan salondaki büyük cam masanın üzerindeki temel sanat ödevlerinden kalma kağıt kırpıntılarını çöpe atıyorum. dilara çayları getiriyor. tuba çantasından, şimdi çok süper bişey göstercem diyerek 10lu probis paketini çıkartıyor, bizde aeaaaa diyerek alkışlıyoruz, bu sırada tuba ve dilaranın yüzlerinin renksizliği gözüme çarpıyor, içimden acaba bende mi böyleyim diyerek telefonun ekranından kendime bakıyorum, oha sik gibiyim, amaan neyse böşver diyorum o sırada dilara probislere saldırıyor kurabiye canavarı gibi. ağzımızdaki ıslak hamburgerden kalma iğrenç pası bir nebze olsun bastırıyoruz, kim kiminle yiyişmiş, şu kiminle öpüşmüş ahahah çok komilerdi abi falan gibi konuşmalar havada uçuşuyor tabii, ada çayı ve ıhlamur poşet çayları kokusu dört biryanı sarmış, dışarıdan gelen yağmur sesi eşliğinde.

MEN ETMEK

- Sarı muratı arkadaşlıktan men ediyoruz. Herkeş duysun

sanatsal ayak felanz

bu da kamera arkası afjaklşsf

ve yine,  dünya üzerindeki bir canlıyı sevindirdik.  dilara serçe ve bengisu kayayla aynı fotoğraf karesinde bulunmanın heyecanını yaşadı kedicağız. farkındaysanız dumura uğramış, heyecandan hayvan olma bilincini kaybetmiş, doğa sorumluluklarını ve tabiattaki yerini unutmuş. öyle unutmuş ki epistemolojik olarak mojojolu mojitosunu indeterminist yaklaşımı sebebiyle haydarinda rinda rinda rinanay.

2009

- Her güjel şey..

- Hayatımızdaki alicanlara bir yenisi daha eklendi.

- EYLÜL AYINDA BÜYÜK PATLAMA YAŞIYORUZ KANKALAR.

Bengisu kaya ve Dilara serçe sahalara geri dönücek inşallahz

kanka : ( atölyedeki ilk partimizin böyle olması korkusu sardı dört bir yanımı

300 tl kiraya ev var abi. sikerim ya canım benim

d: kıps kanks, yarın kadıköyde buluşalım mı
b: olur.
b: kanka 4de buluşalım, gitmediğimiz bi yere gidelim avrupada hadii
d: 2 gibi kadıköy, caddebostan
b: yok ya 2de dışarı mı çıkılır bu sıcakta 5den aşa çıkmam.
b: abi aslında ne diyorum biliyor musun, eminönü? ya da h&m?
d: kanka bugün caddebostanda takılalım yarın h m falan
b: ne bu caddebostan ya
d: canım istiyo, kadıköy de olur, yarın gideriz eminönüne, ya da bugün akşam üstü?
b: bugün eminönüne gidelim bence, akşam da caddebostan?
d: hadi, kadıköyde buluşalım bakarız ya
b: abi çok sıcak şimdi, 5de buluşalım
d: lan 5den sonra eminönüne gidip sonra caddeyemi gitcez yuh. neyse ben çıkıyorum.

 Herkes kendinde eksik olanı sever.
-Arthur Schopenhauer

Şimdi gözünüzün önünde, canlı yayında süper bi beyin fırtınası yapcam, (izle kanka.)
(sana bir şarkı yazıcam demişti, ben sözümü tuttum fkjadkldfa)

 eğer biz mallara aşık oluyorsak, bizde eksik olan şey mallık demektir. bunun sonucu ise; zeki ve süperiz demek oluyor.

ve birkez daha süperliğimizi kanıtladım........

yakşamlar.

kankalar, dostlar fasjkkla şu an sesim kısık olduğu için videolu bir basın açıklaması veremiyorum. kesin bad biri bad dua etti :(((( şimdilik dankılhayt iz sessiz... ama çok yakında bütün alemin amına koycam hiç merak etmeyin. tamam, cıvıtmayı bır yana bırakalım. havalar çok güzel, kule dibinde takılıyoruz hebinizi bekleriz.... alican kafası yaşadığım için artık herkese iyi davranmaya karar verdim. herkese selam vercem artık söz. şaka lan yuh o kadar değil tabii. o kadar geniş yürekli değilim. eski kankam lidle küstük buranın yarı hissesini 80 bin dolara satın aldım. nerden buldun o parayı diye içinizden geçiriyor olabilirsiniz. iç geçiriyorsunuz. iç çekiyorsunuz. fesatlanıyorsunuz. gelenekselde çok para var dedim dedim inanmadınız. artık işte böyle hep kendimden bahsedip, "self portrait"lerimi falanz atcam buraya.

ipek diye bi kankz yaptık, öpcam öpcam böyle zor tutuyorum kendimi. 

- ibretlik sevgililer var bakınız

- Etrafta erkek kalmamış gibi gidip dünyanın en gıcık en moron en odun erkegine aşık oldum ya. allah benim belamı veriyor işte böyle böyle.

birbirimize gül mü attık ki dikeni batsın: birbirimize ne iyiliğimiz dokundu ki, arkasından da maraz doğsun ya da birbirimizi ne kadar sevdik ki o kadar canımızı acıtalım manasında deyimimsi.

''Psikolojik araştırmalara göre, birini sürekli düşünüyorsanız ve bunu engelleyemiyorsanız, sebebi düşündüğünüz kişinin de sizi düşünmesidir.'

lsd?

@habersiz.............

- bedava verseler...........

“Biz sarhoş olduğumuzda üzüm daha yaratılmamıştı.”

    iki gündür evde oturuyorum. delicesine bir uyku ama. tatlı tatlı uyuyorum, su içip banyo yapıyorum böyle. yağmur yağıyor çok sulu herşey. ama mutluyum da lan, yağmur ilk defa bed tribe sokmadı beni. neyse işte, oturuyorum böyle iç ses iç ses konuşuyorum, dedim ki şimdi muratıydı korayıydı öznesiydi sarısıydı bunların yerine kimseyi koyamazsın artık, çıkarsan çıkaramazsın. olmuyor yani. ne biçim güzel bişey yapmışız biz, millet ot gibi lise okurken biz yememiş içmemiş binbir güzellikte anılar yapmışız. gözümü kapattığımda kavgalar değil de şenlikli güneşli caddebostanlı şaraplı günler aklıma geliyor. dedim ki ne süperiz biz. sonra sustum, sözün bittiği yere geldim. yemek yiyeyim accuh dedim süper bişi denemeye çalıştım mutfakta, olmadı. olduramadım. dedim bu da olmasın lan, boşveer

good boys go to heaven, bad boys go to amsterdam.

abi ahahahhaha kağıda damlatmışlar, süper bişey

a aabi, o günkü pembe

112 laneti peşimizi bırakmıyor

bazıları buraya acaba benimle ilgili bir şeyler yazmışlar mı diye bakıyor. bazıları gülmek için, bazıları da sıkıldığı için. ya da ne yaptığımızı ufak da olsa takip etmek için. kimseye bi lafım yok fakat bir de "her yazılanı üzerime alınayım" diye girip bakan anormal, ucube bir topluluk oluştu. "anaokul terk" gibi bir blogu ciddiye almak zorunda işte o amınakodumun ezikleri. buraya her gün bakmak zorunda işte o işsiz, sıfatsız, lüzumsuz, %5lik blog istatistikleri dilimine denk düşen insan yığını.

??!

- Kaybolan yıllarımı verseler?!??%?546

bundan sonra bu blogda pembeler fink atacak, cort pembe adidas eşortmanlı kadınlar dolaşacak.anlam veremediginiz görseller herkesin amınakoyujak, sorry

inanmıyorum, bu renkler bu bulutlar bu ağaç bu yeşil, bunların hepsi benim mutlu olmamı mı beklemiş bu zamana kadar. o kadar beklemişler beni, o kadar dayanamamışlar ki bir anda hepsi patlayıp gözüme aktı, bi de o kadar komikler, bana yaranmak için o kadar uğraşıyorlar ki! o değil de insanlar o kadar çirkinler ki, içlerinden birini seçmem için salına salına yürüyorlar, en güzel giysilerini giyinmiş yürüyorlar. sadece gülmekle yetindim lan özür dilerim seçemedim çok çirkinsiniz diyemedim onlara. ama bulutlar ağaçlar, hele ki şu deniz... cennet mi bu? kulağımdaki melodiyle bulutları birleştiremiyorum. kitlendim, bi dakika?  tubaların orda kendimizden bir parçayı bıraktfaasdık gibi, eksik miyiz lan. geçenlerde ne oldu biliyor musdfaun? bi dakika. ağzından bişey aktıi ehahe abi, sadece elimdeki ıslak çimenleri hissediyorum. sus bi konuşma, melodiler kulağıma doluyor şarkıyı bekleyelim. oha arkana bak kaç saattir önümüze bakıp arkamızdaki dünyanın güzelliklerini kaçıyıroeouık tanrım!  bu pembeler bu fuşyalar cartlıklar aklım çıkıcak, midem ağırlaşıyor yere doğru mu çöküyoruz? oha tanrım bu bulutlar cennet mi. ahahahhaahbi insanlara bak çok komik şu kadın asajfahlfjasfkşasdasdklşjşf bu adam ayakkabılarını değiştirip tekrar önümüzden geçmeye çalışıyor dilara? anlamıyor muyuz sanıyor allah aşkına bu adam neyin kafasındasdaskdjd  ahafsjkaljd göte bak lan ne iğrenç, kuscam ahahah bu göt ne ya ıy kilo versin şu, neyse kulaklığı tak. abi gözlüğü ver, oha gözlüğü bi çıkar sik gibi! dilara, kulaklık çıkınca yürüyemiyoruz. ya oturup yemek yiyelim ya kulaklık takıp sadece müzik dinleyelim. yürüyerek yemek yiyemiyoruz farkında mısın? dur bi sakin olalım önce gözlüğü takıp yemek yerken müzik de mi dinleyelim, bi dakka lan yapamıyorum. tut bi şunu, sen gözlüğü bana ver yemekler? dur oturalım da bi.  bak bu yaşta birilerine muhtaç oldu şu halimize bak. yaşlandık abi, burada orman mı varmış yıllardır geçiyoruz burdan ilk defa gördüm, gözlerin oha yüzünde milyonlarca renk var, ne güzel kızsın aa.  burnun akıyor, ahahah burnun akıyor düşüyor, kırmızı. ben utandım abi bu ne kırmızılık, adama bak bu kıpkırmızı gömleği giymiş, hiç mi utanmaz insan ya, ben utandım onun adına ben utandım, kuşlar ne büyük amk bir anda kuş doldu. kanka gözlerin, çok büyük. a-a kuşlar gitmiş lan? pismiyiz biz, sevmediler mi bizi kuşlar :( şu bulut atmıymış? ahahah bulutların ortası açıldı, tanrı konferans vercekmiş gibi. biz de onu bekliyoruz? yok lan allah süper.

ya canım naptın?

“Bir sıkıntıyı anlatmak istedim. Ama bir şeyi başka bir şeye benzetmekten başka bir şey gelmedi elimden. Kaybettiği savaştan sonra yakıp yıkarak geri çekilen ordular gibi. Mağlup olduğu oranda zalim. Trajik hatamız: Kendimizle ilgilenmeye alıştık, başka bir şeyle ilgilenemiyoruz artık. Sen çocuk yap kurtul istersen bu dertten bana da bir bira söyle giderken.”

-Emrah S.

ekmek en süper şey lan

'' KAMERALARI GÖRÜNCE ÇEKMEYİN DİYEN KOKAİN ''

hahgdhsgdsgdfhagsdfhsgdfhsg

tambılırdaki takibi bırak yazısını "tabiki bırak" olarak okuyorum, takibi bırakmaya dünden razıymış gibi.


rumuz: birakin

- agzınıza layık canım dostlarım